PrOgRaMania Forumuna-Hoş Geldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

PrOgRaMania Forumuna-Hoş Geldiniz...


 
AnasayfaDirenişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
programmania.eniyiforum.net >> Oyun, Program, Klip, Mp3, Film >> Sitemizin forumlarını görebilmek için lütfen üye olunuz!!! PrOgRaMaNia Forumu

 

 Left 4 Dead (Pc İnceleme)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Administrator

Administrator
Admin


Mesaj Sayısı : 182
Rep puanı : 2147511132
Kayıt tarihi : 08/04/09
Yaş : 34
Nerden : Türkiye

Left 4 Dead (Pc İnceleme) Empty
MesajKonu: Left 4 Dead (Pc İnceleme)   Left 4 Dead (Pc İnceleme) Icon_minitimeCuma Nis. 10, 2009 12:44 pm

Bazı oyun firmaları vardır bir yıl boyunca onlarca oyunu piyasaya sürerler ve çoğu oyunları da unutulur gider. Bazı oyun firmaları vardır, onlar ise bir veya iki yıl içerisinde sadece bir oyun piyasaya sürerler ama o oyun yıllar geçse de unutulmaz ve defalarca oynansa bile ilk zamanki zevki yine verir. Valve Software bu tanımlardan ikinci sınıfa giren bir oyun firması, 1998'de piyasaya sürdüğü Half-Life oyunundan beri sürekli kendisini geliştirdi ve abartmadan söylüyorum Steam platformu ile belki de PC oyun sektörünü kurtaran firma oldu. Bu firmadan yeni bir oyun geleceğini duyduğumda tabii ki de heyecanlandım, yeni oyunun lise yıllarımda arkadaşlarımla okuldan kaçıp oynamaya gittiğimiz Counter-Strike ile tek kişilik FPS oyunlarında çıtayı yükselten Half-Life'ın bir karışımı olduğunu öğrendiğimde ise artık yerimde duramaz olmuştum. Neyse ki sayılı zaman kolay geçti (Team Fortress 2 sağolsun) ve nihayet Left 4 Dead piyasaya sürüldü. Oyunun demosunu da sayarsak oyunu 2.5 haftadır toplam 100 saat boyunca oynadım ve hala daha da oynamak istiyorum. Zaman zaman bu yazıyı yazacağıma oyunu oynamalıyım diyorum kendi kendime ama birinin bu yazıyı yazması gerekli değil mi? Gelin Left 4 Dead'in sunduğu özelliklere ve oyunun amacının ne olduğuna hep birlikte göz atalım.




Counter-Strike + Half-Life = Left 4 Dead

Left 4 Dead'i kısaca Counter-Strike ve Half-Life'ın karışımı olan bir Co-op FPS oyunu olarak adlandırabiliriz. 4 kişilik grubunuzla 4 senaryo boyunca çıkış noktasına üzerinize doğru koşuşturan yüzlerce zombiyi (aslında bunlara yaşayan ölü demek daha doğru) öldürerek veya gerekirse onlardan kaçarak ulaşmaya ve bulunduğunuz ortamdan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Yani oyunun aslında ahım şahım bir hikayesi bulunmuyor, sonuçta çoklu oyunculu kısma odaklanmış bir oyun için hikayeye de gerek yok. Sadece senaryoların ilk bölümlerinde kısaca bulunduğunuz durumu gösteren sinematikler yer alıyor (sürekli tekrar edilebilen bir oyunda çok fazla uzun süren sinematikler olsaydı oyun insanı bayabilirdi). Çoklu oyuncu demişken Left 4 Dead'i tabii ki tek kişi olarak da oynayabiliyorsunuz, buna yazının ilerleyen kısımlarında değineceğim. Left 4 Dead'de seçebileceğiniz 4 tane insan karakteri bulunuyor. Zoe, Francis, Bill ve Louis isimlerine sahip bu karakterlerden birini seçerek oyuna başlayabiliyorsunuz. Karakterlerin arasında oynanış açısından herhangi bir farklılık bulunmuyor, sadece konuşmaları, kişilikleri ve görünüşleri farklı. Mesala Bill ilerlemiş yaşı nedeniyle çok tecrübeli bir karakter ve takım lideri gibi davranıyor, Francis ise tam bir serseriye benziyor, argo konuşuyor ve zaman zaman iğrenç espriler yapıyor. İster arkadaşlarınızla oynayın ister tek başınıza oynayın karakterler otomatik olarak duruma göre konuşabiliyorlar bu da gerçekçiliği arttırıyor. Üzerinize zombi ordusu gelirken Louis'in ettiği küfürler veya el bombası attığı zaman Zoe'nin haykırışları gerçekten de duyulmaya değer. Oyunda 4 rakamının önemini vurgular gibi yine 4 tane senaryo bulunuyor, bu senaryoların hepsi farklı mekanlarda geçiyor. Bir senaryoda şehir arasında dolaşırken, bir senaryoda ise ormanlarda zombilere karşı savaşıp kurtulmaya çalışıyorsunuz. Yani senaryolardaki çeşitlilik bir hayli fazla. Her bir senaryoda 5 tane 20-25 dakikadan oluşan (sizin oynayışınıza göre bu zamanlar değişebilir) bölümler bulunuyor (toplam 20 tane bölüm var), bu bölümlerin hepsini bitirirseniz senaryo bitiyor ve başka senaryolara yelken açıyorsunuz.




Left 4 Dead tam anlamıyla bir takım oyunu ve oldukça da stratejik bir oyun. Eğer bir bölümü geçmek istiyorsanız planlı olarak hareket etmeniz ve takım arkadaşlarınıza yardım etmeniz gerekiyor. Eğer bir takım arkadaşınız yaralıysa onu sağlık paketinizle veya ağrı kesici hap vererek iyileştirebiliyorsunuz. Unutmayın ki bu bir takım oyunu hep kendinizi düşünürseniz yenilmeye mahkum olursunuz. Yine sağlığınız az seviyeye geldiği zaman yere düşüyorsunuz ve sadece tabancanızla (veya tabancalarınızla) ateş etmek zorunda kalıyorsunuz, belirli bir süre içerisinde takım arkadaşlarınızdan birinin sizi kurtarması gerekiyor eğer kurtaramazsa ölüyorsunuz (öldüğünüzde takım arkadaşlarınızın hareketlerini 3. şahıs perspektifinden izleyebiliyorsunuz) ve 1 dakika sonra haritalara yerleştirilmiş olan özel noktalarda (odalarda) canlanıyorsunuz. Bu noktalardan yine takım arkadaşlarınızın sizi kurtarması gerekiyor yoksa oyuna dahil olamıyorsunuz. Eğer tüm takım elemanları ölürse veya yere düşerse oyun bitiyor ve bölümün en başından başlıyorsunuz. Şimdi bana tüm bölümü yeniden oynamak sıkar ama demeyin, çünkü ilk defa bu oyunda yenilmeme rağmen zevk alabiliyorum. Hatta oyunu oynadığınız arkadaşlarınız çok yakından tanıdığınız insanlarsa demeyin keyfinize. Açıkçası oyunu gülmekten oynayamıyorsunuz bile, o kadar eğlenceli ve komik sahnelerle karşılaşıyorsunuz ki ölmekten başka yapacak birşey kalmıyor. Tam bölümü bitirecekken bir arkadaşınızın üzerine "Hunter"'ın çullanmasını görmek insanı çok ama çok eğlendiriyor. Unutmadan, takım arkadaşlarınız sizleri yere düştüğünüz zaman 2 kez yerden kaldırabiliyorlar. 3.sünde ise etraf (görüşünüz) siyah beyaz oluyor ve eğer sağlık paketi ile kendinizi iyileştirmezseniz bir sonraki yere düşüşünüzde ölüyorsunuz. Ayrıca yüksek zorluk seviyelerinde takım arkadaşlarınızı da vurabiliyorsunuz, o yüzden nereye ateş ettiğinizi bilmenizde fayda var. En yüksek zorluk seviyesinde ise oyun çok zorlaşıyor ama bir o kadar da eğlenceli bir hale geliyor. Oyunda bulunan silahlar da çok gerçekçi bir şekilde tasarlanmışlar ve çoğu da Counter-Strike'da kullandığımız silahlar. Pompalı tüfekler, uziler, M16A3 otomatik tüfeği vb (bazı bölümlerde kullanabildiğiniz yere monte edilmiş taramalı tüfekler de bulunuyor). Bu silahların etkileri de sonra derece gerçekçi, bir zombiyi vurduğunuzu hissediyorsunuz yani oyunda vuruş hissi son derece iyi. Hatta F.E.A.R.'dan bu yana ilk kez bir oyunda vuruş hissi beni bu kadar tatmin etti.

4 Senaryo, 4 İnsan, 4 Özel Zombi, 4 Parmak ve Left 4 Dead

Oyunun belki de en büyük özelliği olan "AI Director"'e geldi sıra. "AI Director" sayesinde oynadığınız her bir bölüm sizin oynayış biçiminize göre yeniden ayarlanıyor, aynı filmlerdeki yönetmenlerin yaptığı gibi. Mesala takım olarak tüm zombileri öldürerek ve sağlığınız hiç azalmadan devam ediyorsanız üzerinize 100 tane zombi yollanıyor. Eğer kötü oynuyorsanız ve sağlıklarınız da iyi değilse o zaman oyun buna göre davranıyor ve üzerinize 20 tane zombi yolluyor. Bunun gibi bölümlerde bulunan sağlık çantalarının, silahların, el bombalarının (adı "Pipe Bomb" olarak geçiyor, çıkardığı sesle etrafta bulunan tüm zombileri etrafında topluyor ve patlıyor), molotov kokteyllerinin, ağrı kesici hapların, mermilerin, zombilerin, özel zombilerin yerleri her oynadığınızda farklı oluyor. Bu da oyunun tekrardan oynanabilirliğini çok arttırıyor. Ayrıca "AI Director"'ün yaptıkları bununla da kalmıyor, müzikleri ve karakterlerin konuşmalarını da duruma göre ayarlayabiliyor yani kendinizi bir korku filminin içerisinde hissediyorsunuz. Senaryo modunun dışında oyunda "Versus Mode" isimli bir mod da bulunuyor. Bu mod 4'e 4'lük takımlar arasında oynanıyor ve bir takım insanları oynayıp şehirden kaçmaya çalışırken bir takım da özel zombiler olarak onları öldürmeye çalışıyorlar (özel zombilerden "Witch" bu modda seçilemiyor ne yazık ki) bu mod da en az senaryo modu kadar zevkli anlar yaşatabiliyor. Zaten bu mod daha çok Counter-Strike'a benziyor. Zombi olarak oynamak gerçekten de eğlenceli, karanlıkta rahatlıkla avlarınızı görebiliyorsunuz. Duvarların arkasını bile görüyorsunuz, sessizce avınızın üzerine atlamak insana haz veriyor. Senaryo modunu önceden bahsettiğim gibi tek kişi olarak botlarla oynayabiliyorsunuz ("Versus Mode" botlarla oynanmıyor). Botların yapay zekası oldukça gelişmiş sizleri iyileştirebiliyorlar, ağrı kesici hapları sizlerle paylaşabiliyorlar ancak sizin hareket etmenizi bekliyorlar ve komutlarınıza uymuyorlar. El bombası veya molotov kokteylleri atamadıklarını da söylemeden geçemeyeceğim (tabii Valve Software bu sorunları ilerde yamalarla düzeltebilir, o yüzden üzerinde durmaya çok da gerek yok). Zombilerin yapay zekası da son derece başarılı bir şekilde hazırlanmış, normalde çok yavaş ve kendi hallerinde duran zombileri eğer kızdırırsanız üzerinize doğru sizden bir parça et koparmak için son sürat koşuyorlar.




Tabii oyundan gerçek zevki almak istiyorsanız ya İnternet üzerinden ya da LAN üzerinden arkadaşlarınızla oynamanız gerekiyor. Valve Software bunun için de çok iyi bir sistem geliştirmiş. Oyuna girdiğinizde oyunu oynayan arkadaşlarınızı ana menü üzerinden görebiliyorsunuz ve direkt onların oyunlarına dahil olabiliyorsunuz. Ayrıca oyunu kendi bilgisayarınız üzerinden kurmanız da gerekmiyor İnternet'ten oynamak için oyun direkt olarak o anda boş olan kiralık sunucuları (Dedicated Server) arıyor ve boş bulduğunda oyunu onun üzerinden başlatıyor. Yani diğer oyunlarda olduğu gibi modeminizin "NAT" ayarlarını yapmanız gerekmiyor (tabii boş sunucu bulamazsanız veya isterseniz kendi bilgisayarınız üzerinden kurabiliyorsunuz). Ayrıca İnternet veya LAN üzerinden oynarken eğer oyunu çok oynamışsanız, ara vermek istiyorsanız ama arkadaşlarınızı da yüz üstü bırakmak istemiyorsanız karakterinizi bot kontrolüne bırakabiliyorsunuz ve işinizi halledince bir tuşla yine karakterinizin kontrolünü ele alabiliyorsunuz. Çok kullanışlı ve iyi düşünülmüş bir özellik. Aynı zamanda oyunu oynarken her ne kadar şablon komutlarla veya yazıyla ne demek istediğinizi anlatabilseniz de sesli olarak konuşmak daha mantıklı oluyor. Hemen bir zombiyi gördüğünüzde bağırarak arkadaşlarınıza haber verebiliyorsunuz. Eray arkanda "Hunter" var diye yüz kere bağırmama rağmen Eray'ın ölmesini de anlamış değilim gerçi. Left 4 Dead'de aynı Valve Software'in The Orange Box'ında olduğu gibi ödüller de (Achievements) bulunuyor (hem de tam 51 tane). Belirli görevleri yapınca bunları kazanıyorsunuz ve Steam Community'de tüm arkadaşlarınıza hava atabiliyorsunuz. Half-Life 2: Lost Coast'tan bu yana çıkan tüm Valve Software oyunlarında bulunan yapımcıların oyunu nasıl yaptıklarına dair konuşmalarını içeren "Commentary" modu bu oyunda da bulunuyor.




Geldik oyunun en can alıcı kısmına, yani seslerine ve müziklerine. Oyunun bir filmin içindeymişsiniz hissi uyandırdığını söylemiştim. Buna katkı sağlayan bir diğer etmen de sesler ve müzikler oluyor. Ses efektleri oldukça kaliteli ve gerçekçi olarak hazırlanmışlar. Silahların sesleri tam olması gerektiği gibi tok ve gür çıkıyor. Karakterlerin seslendirmeleri de yine profesyonel sanatçılar tarafından yapılmışlar ve içlerinde bulundukları ortamı gayet güzel yansıtıyorlar. Yani takım arkadaşlarınızdan biri öldüğü zaman konuştukları zaman gerçekten de üzüldüklerini ve korktuklarını anlayabiliyorsunuz. Zombilerin sesleri de oldukça ürkütücü, bir "Witch"'in ağlama sesini veya "Hunter"'ın hırıltılarını çok uzaklardan duyabiliyorsunuz bu da sizi oldukça geriyor. Müzikler ise yine "AI Director" sayesinde bulunduğunuz ortama göre aynı filmlerdeki gibi değişiyor. Örneğin zombiler üzerinize doğru koşarken hareketli bir müzik çalarken, takım arkadaşlarınızdan birini kaybettiğinizde veya öldüğünüzde hüzünlü bir müzik çalıyor. "Witch"'e yaklaşırken çalan müzik de çok güzel, insanı oldukça heyecanlandırıyor. 5.1 ses sistemine sahipseniz bu oyunu tüm sesleri ve müzikleri son seviyeye getirerek oynayın ve içinde sizin de oynadığınız filmin tadını çıkarın.

I Kissed A Witch And I Liked It




İnanın bu yazıyı bile çok zor yazıyorum, içimden bir ses oyuna geri dönmem için bana yalvarıyor (yok ses içimden gelmiyormuş, Eray çağırıyormuş beni birlikte oynayalım diye). Artık söylemekten yoruldum ancak Valve Software yine bir şahaser yaratmış. Counter-Strike'ın mükemmel çoklu oyuncu özelliği, Half-Life'ın daha önce hiçbir oyunda rastlanmamış derecede güzel olan tek kişilik deneyimi tek bir oyunda toplanmış ve Co-Op özellikleriyle Left 4 Dead ortaya çıkmış. "AI Director" ile her oynadığınızda farklı şeyler olması ile, çok zevkli olan "Versus Mode" ile ve Valve Software'in aynı Team Fortress 2 gibi bu oyuna da ilerde yeni içerikler (senaryolar, haritalar) ekleyeceğini varsayarak Left 4 Dead'i aylarca hatta yıllarca sıkılmadan oynayacağınızı garanti edebilirim. Ufak tefek yapay zeka hatalarını (botların yapay zekasından bahsediyorum; aslında bu hata bile sayılmaz çünkü oyun çoklu oyunculu oynanmak için hazırlanmış) ve zaman zaman sunucu problemleri yaşamanızı saymazsak oyunun tamamiyle kusursuz. Left 4 Dead paranızın her kuruşunu hak ediyor, oyun yağmuruna tutulduğumuz bu günlerde eğer hangi oyunu alacağım diye kararsız kaldıysanız mutlaka bana kulak asın ve Left 4 Dead'i arşivinize katın. Daha önce hiçbir oyunda yaşamadığınız bir deneyim yaşayacaksınız ve oyunun başından kalkamayacaksınız. Tabii sınavlarınız veya önemli işleriniz olduğu zaman bu oyuna bulaşmanızı tavsiye etmiyorum, çünkü zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Valve Software'e de kurulduğu dönemden bu yana çizgisini bozmadığı; aksine her oyununda çizgiyi bir üst noktaya taşıdığı için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum ve zombilerin kafalarını uçurmak için Left 4 Dead'e geri dönüyorum. Oyun oynayacağım diye kendi hayatınızı unutmayın. Herkese iyi oyunlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://programmania.eniyiforum.net
 
Left 4 Dead (Pc İnceleme)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dead Space (Ps3 İnceleme)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
PrOgRaMania Forumuna-Hoş Geldiniz... :: GaMe Bilgileri&Yamaları :: GaMe İnceleme ve Anlatımları-
Buraya geçin: